10 Eylül 2018 Pazartesi

İnsanları Görünüşlerine Göre Yargılamayın

Merhabalar;

Sürekli yaptığımız hatalardan biridir, mesleğine göre, görünüşüne göre insanları yargılamak. Hiç hüsnü zanda bulunmayız bu yargılamalarda. O kişinin ne yaşadığını, ne yaşamış olabileceğini düşünmeden, acımasızca yargılarız ve en kötüsü de hiç başımıza gelmeyecek sanırız. Gelir halbuki, kınadıkça başımıza gelir.

Haydi bir düşünelim şöyle, başkalarının yerine kendimizi koyalım. En uç noktadan başlayalım mı? Mesele hayat kadınlarını düşünelim. Para kazanmak için, her gün başka başka adamlarla yatmak zorunda kalan kadınları düşünelim. Bana sorarsanız, yapılacak bir iş gibi gelmiyor. Yani isteyerek bir insanın bu mesleği seçmiş olma ihtimalini düşünemiyorum. Eğer gerçekten isteyerek bu işi seçmişlerse, muhtemelen psikolojik bir sorunu olmalı. Çünkü her gün yattıkları insanlar Brad Pitt veya George Collany değil...  Pisi gelir, ağzı kokanı gelir, teni kokanı gelir, kıl yumağı gelir, haftalarca yıkanmamış olanı gelir... Yani gelir de gelir... Onun içindir ki, belki de en yakınları onları bu işe düşürüp bırakıp gitmişlerdir, bir de biz ön yargılı davranıp, hepten insanlara düşman etmeyelim. Onları gördüğümüz vakit veya öyle biri hakkında söylenti olduğu vakit, onların o işi yapmak zorunda olduklarını ve o işten çıkamadıklarını düşünüp onlar için dua edelim, eğer elimizden başka bir şey gelmiyorsa...

Haydi bir yolda sızmış kalmış, şarapçı, içkici olanları düşünelim. İçki içen biri değilim. Tavsiye eden biri de değilim. Lakin yıkılana kadar içen, her gün sekiz çizerek sokaklarda gezip en sonunda bir köşede sızan ve kendisinden başka hiç kimseye bir rahatsızlığı olmayan birinin kendiyle ne derdi olabilir? Ki böyle rezil bir hayatı yaşasın! -Kesinlikle keyfe keder içip, sağa sola bela olan tiplerden bahsetmiyorum onu belirteyim.-  Siz hangi insanlardan bahsettiğimi anladınız diye düşünüyorum.
Siz yine de bir yerlerde, mesela soğuk bir kış gününde iki büklüm bir yerlerde sızmış birilerini, veya başı boş yollarda elinde şarap şişesi ile geçen birilerini görürseniz hüsnü zan edin, belki de yıkılacak bir içi kalmamıştır, gidecek bir evi kalmamıştır, belki artık sevecek biri kalmamıştır. Hepten sevgiye küstürmeyelim...

Haydi bugün ön yargılarımızdan kurtulup, olaylara, insanlara başka bir yönden bakmaya çalışalım. Yaptığı işlere aldırmadan, giyinişlerine aldırmadan, yaşam tarzlarına aldırmadan, biraz da yargılamadan yaşayalım.

Ve ne olur kınamayalım. Kınadığımız şeyler ya da büyük konuştuğumuz şeyler başımıza gelmeden ölmeyeceğiz unutmayalım.

Belki bir gün size, yakın zamanda yaşanmış, günümüz kişileri tarafından şahit olunmuş ''İspirtocu Tevfik'in'' hikayesini yazarım buradan. Belki bu yazımı perçinler nitelikte olur. O zamana kadar siz dediklerimi bir düşünün derim. Ön yargısız, hüsnü zanlı günler dilerim. Hoşça kalın... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder