8 Ekim 2018 Pazartesi

Saklıkent Kanyonu

Merhabalar;
Fethiye'de bulunan Saklıkent Kanyonu'nundan bahsedeceğim size. 

Eğer Antalya-Çavdır istikametinden gelirseniz, Seydikemer ilçesinden hemen sonraki ilk adadan sola dönüyorsunuz, hiç Fethiye istikametine gitmiyorsunuz. Yok eğer Muğla-Dalaman veya Denizli-Çameli istikametinden geldiyseniz o zaman Antalya istikametine doğru devam edip, Seydikemer ilçesine gelmeden sağa giriyorsunuz. Yani istikametiniz bu şekilde olmalıdır. Zaten artık navigasyon ve yön bulmamıza yardımcı bir çok ekipmanımız var diye düşünüyorum. 

Saklıkent'e geldiğinizde, kanyon girişinde sizi büyükçe bir otopark alanı ve gişeler karşılıyor. Gişelerden geçerek kanyonun kayalıklarına sabitlenmiş demir bir köprüden geçerek kanyonun başlangıcına ulaşıyorsunuz. Burada küçük de olsa çay, süt mısır, meşrubat gibi dinlenip suyun akışını izleyebileceğiniz yiyecek içecek alanı var. Giderken yanınızda sandalet veya deniz terliği tarzında bir şeyler alın derim, eğer unutursanız da sorun etmeyin, çünkü az önce bahsettiğim yiyecek içecek alanında 6 TL'ye kiralayabilirsiniz. (2017 fiyatıdır) 





Kanyona giriş yapalım isterseniz. Suyun yerden çıktığı, yani kaynağı olduğu yer tam da kanyonun girişinde. Buradan kanyonun girişine girebilmek için irili ufaklı kayalardan geçip, buz gibi ve akıntısı olan bir suda ilerlemeniz gerekecek. Ama özellikle kayalardan inerken yosunlu olma ihtimaline karşı dikkatli olmanız gerektiğini söylemem lazım. Özellikle suyun akışının yoğun olduğu noktada karşı tarafa çekilen halata tutunarak geçmenize tavsiye ederim. Çünkü bastığınız yerde kayalar ayağınızı acıtıp dengenizi kaybettirebiliyor. 



Kanyonun en zor ve çetrefilli olan kısmı burası. Bu ilk aşamayı geçtikten sonra pek de bir zorluğu yok. Kanyon içerisinde ilerliyorsunuz. Sizi değişik doğal olaylar sonucu oluşmuş kaya parçaları ve yer şekilleri karşılıyor. Kanyonun mesafesinin 3 km olduğunu hatırlıyorum. Sonlarına yaklaştıkça güneş görecek alanlar çok az veya hiç olmadığı için karanlıkta olduğunuzu göreceksiniz. Ayrıca en sonundaki ufak şelaleye ulaşmak için bir kaç zorlu yüksek ve su olması sebebi ile kaygan olan kayaları aşmanız gerekecek. Muhakkak bir kişinin yardımına ihtiyaç duyun. ''Ben gibi, tek çıkarım, ben hallederim'' havasına girerseniz, düşüp kafayı vurabilirsiniz. Ben biraz kalın kafalı olduğum için çok fazla zarar görmedim, fakat siz aynı şeyi yaşarsanız daha vahim sonuçlar doğa bilir. Onun için yardım alın efendim. 

Kanyonun sonunda kayaların arkasından 2 metre gibi bir yerden aşağıya dökülen küçük bir şelale göreceksiniz. Oranın suyu ilk girişteki gibi şiddetli derece de soğuk olmasa da, yine kayda değer bir soğuğu var. Orada şelale altına girip, fotoğraf çekile bilirsiniz. O küçük şelaleyi gördükten sonra, daha ilerisi yok değil var, fakat geçilmesi yasak. Biz yasakları severiz ama, tavsiye etmiyoruz. Çünkü oradan sonra sizin başınıza bir şey gelmesi halinde helikopterin veya akut ekibinin size ulaşma ihtimali zor. Yasak da bundan dolayı getirilmiş zaten. 

Giderseniz güzel kareler, keyifli anlar yaşayacağınız ve ülkemizin doğal güzelliklerine bir kez daha hayran kalacağınız yerlerden birisi. 

Ayrıca kanyona daha girmeden gişelerden sağ tarafa doğru yönelirseniz, asma bir köprü göreceksiniz. O köprüden geçmeniz halinde Antalya il sınırlarına geçmiş bulunuyorsunuz. Orada bangi jumping ve rafting yapabilme ihtimaliniz var. O bölge özel işletmeye ait bir alan ve daha çok yeme içme eğlence alanları mevcut. Fiyat olarak biraz daha pahalı diyebilirim. Fethiye sınırlarının olduğu yeri ise Seydikemer Belediyesi işletiyor ve fiyat olarak biraz daha uygun. 



Bence gidip görülüp, anılarınıza ekleyebileceğiniz bir yer diyebilirim. Tabi ki görüp kendi kararınızı oluşturmak gibisi yoktur. Deneyimleyin derim. 

İyi seyahatler dilerim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder